19 Eylül 2011 Pazartesi

Bir A, Ş ve K Hikayesi





Harfler güzel ve anlamlı bir kelime oluşturmak için gizlice toplandılar. 


29'u da ordaydı. Z, alışkanlıktan olsa gerek yine en son geldi. 


Hepsi bu gece oluşturacakları kelimede yer almak oldukça heyecanlı ve isteklilerdi. 


Yer yer gruplaşmalar göze çarpıyordu. Bazı harfler yan yana anlamlı kelimeler oluşturmuşlardı bile. 


Konuşmalar hararetliydi. Sesli harfler tartışma ortamını alevlendirdiler. Sessiz harfler de köşeye çekilmiş olan biteni uzaktan izliyorlardı.


 A sesini yükseltti :


 "Alfabenin ilk harfi benim. Eğer bir anlamlı kelime oluşturulacaksa bu kelime benle başlamalı. " dedi. 


Diğer harfler A' ya duydukları saygıdan dolayı, sadece içlerinden hafif hafif mırıldanarak kabul ettiler. Ne de olsa ilk harfti. 


Kelimenin A ile başlayacağına oy birliği ile karar verildi.


Bugün ünlü ve ünsüz ayrımı yoktu. Hepsinin sözleri değerliydi. Bütün harfler eşit ve tek çatı altındaydı. 


Diğer harf için tartışmalar yeniden başladı. Büyük bir gürültü ortamı vardı ve kimse kimseyi dinlemiyordu. 


Ş ortaya atılıp kendini belli etmek için biraz da kuyruk  sallayarak :


 -" Şşşşşşşşşşşşş. Ay kuzularım biraz sessiz olun lütfen. Hiç tartışmayı bilmiyorsunuz" dedi. 


Ş 'nin bu herkesi susturan çıkışı ve kuyruk sallamasının da etkisinden olsa gerek diğer harfler hemen etkisi altına girdiler. 


Böylece Ş kolay bir zaferle ikinci harf olmayı başardı. 


Bu sırada K gözlerini Ş' den alamıyordu. Aslında onu çıkışını yapmadan çok önce hemen toplantının başında fark etmişti ve o andan itibaren ne diğer harfleri ne de konuşulanları umursamıyordu. 


Ş, A'nın yanındaki yerini almak için oraya doğru yaklaştı. K bir şeyler yapmasının gerektiğinin farkındaydı. Ş' nin yanında o olmalıydı. 


A da yanına gelen yeni harfi baştan aşağıya süzdü. Gözlerindeki parıltıyla beraber bıyık altından gülümsedi. Yanına gelen Ğ de olabilirdi. Kendini şanslıydı hissetti. 


K ortaya atıldı : 


- "Ben Ş' yi seviyorum." dedi. 


Bir anda tüm bakışlar K' ya çevrildi. Kimi bu özgüven karşısında şaşkın kimi ise kızgındı. Ş şaşkınlar tarafındaydı. 


K devam etti :


Karşı çıkacaksanız, bütün harfleri hatta bir araya gelip oluşturduğunuz bütün anlamları karşıma almaya hazırım.  Ş' nin yanındaki harf ben olmalıyım. Onun yanında olmazsam, hiç bir kelimede gerçekten olmak istediğim için olmayacağım. Başka kelimelerin anlamı içinde mutsuz olmak istemiyorum. Sesimi sonsuza gömerek, bir ömür sessiz bir harf gibi yaşamak istemiyorum. 


Bu konuşma karşısında sessiz harfler bile kayıtsızlığını bozarak K' ya destek verdiler. Kızgın olan harfler bile yumuşadı. 


Herkes şaşkındı. Daha önce de milyonlarca kez bir araya gelip anlamlı kelimeler oluşturdular ama asla bir harfin bir harfi sevdiğine ve hep yan yana olduğu diğer harflere meydan okuduğuna şahit olmadılar. 


Ve K'ya izin verdiler.

Harflerin hiç şüphesi yoktu ki yeni doğan bu kelime, dillerden düşmeyecekti. Bu yeni anlamın farkı ve gizemi açıkça belliydi. 


İşte "AŞK" böyle doğdu. 


O gün bugündür, Ş her ne kadar A ile K'nın tam ortasında gözükse de K' ya bir adım daha yakın olmuştur.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder