11 Aralık 2011 Pazar

Vakitlerden Veda



Günün aydınlık saatleri
başka bir şehrin ışıkları
demir bir parmaklık gibi
gökyüzünden inerek yeri deliyor
ellerim deliriyor
dönmek imkansız o bildik şehire
hasret koğuşunda 
çaresizlik voltaları adımlıyor
şaşkın gözlerim
artık
ayrı ışıklarla aydınlanıyor 
aynı semtin aşıkları
yüzümde saklı kuzey yıldızım
karanlık bastığında
bulacağım tek yön
sen
....
Güzel annem son kez öpüyor 
tuzlu yanaklarımdan
rüzgarla dövüşüyorum
kokusu kalsın istiyorum
alışana kadar 
aman vermiyor
kardeşim son kez kucaklıyor
iri elleriyle
ellerinde küçülüyorum
bir yarımı ona bırakıyorum
...
vakitlerden veda
ne ses var ne seda
yankısız bir boşluğa doluyorum
üstünü kapatıyorlar
gitmezsem olmazdı
gittim olmadı

2 yorum:

  1. gitmekle kalmak arasındaki ince çizgi kopmak bilmiyor..

    YanıtlaSil
  2. Çizgi inceldikçe bir bıçağın keskin yüzüne dönüyor..kesip koparıyor en mutlu yanlarımızı..

    YanıtlaSil