Günün aydınlık saatleri
başka bir şehrin ışıkları
demir bir parmaklık gibi
gökyüzünden inerek yeri deliyor
ellerim deliriyor
dönmek imkansız o bildik şehire
hasret koğuşunda
çaresizlik voltaları adımlıyor
şaşkın gözlerim
artık
ayrı ışıklarla aydınlanıyor
aynı semtin aşıkları
yüzümde saklı kuzey yıldızım
karanlık bastığında
bulacağım tek yön
sen
....
Güzel annem son kez öpüyor
tuzlu yanaklarımdan
rüzgarla dövüşüyorum
kokusu kalsın istiyorum
alışana kadar
aman vermiyor
kardeşim son kez kucaklıyor
iri elleriyle
ellerinde küçülüyorum
bir yarımı ona bırakıyorum
...
vakitlerden veda
ne ses var ne seda
yankısız bir boşluğa doluyorum
üstünü kapatıyorlar
gitmezsem olmazdı
gittim olmadı
gitmekle kalmak arasındaki ince çizgi kopmak bilmiyor..
YanıtlaSilÇizgi inceldikçe bir bıçağın keskin yüzüne dönüyor..kesip koparıyor en mutlu yanlarımızı..
YanıtlaSil