25 Mayıs 2012 Cuma

Ben ve Gece Susuyorduk


Ben konuşuyordum yalnız
gece susuyordu
bir parça ay 
kaçıncı kez boş kaldığını unutmuş
nemli bir bardak
küle dönmüş yarım bir sigara
ve yalnızlıktan fazlası 
yoktu masada
hayalin beliriyordu apansız
ay ışığından da parlak
masanın ucunda duruyordu
bir kelebek konuyordu
yüzünün kıyısına
ömrü uzuyordu

gece konuşuyordu yalnız
ben susuyordum
düşüp kırılıyordu o nemli bardak
uzaklaşıyordu hayalin
o son gidişinin tiyatrosunu izliyordum
çaresizlikten fazlası 
yoktu masada
kaçıyordu kelebek
gittikçe soluyordu renkleri 
bir parça ay 
avuç dolusu kül
ve cam kırıklarından başka
hiçbir şey kalmıyordu geride
ben ve gece susuyorduk
artık
içimizden küfrediyorduk aşka





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder